Otoyollar yapmak rağbeti arttırarak kargaşaya yol açıyor ve daha fazla toplu taşıma ise sorunun çözümü olamıyor.
Los Angeles’ın birçok otoyolundaki hızlı sürüşler fazla yol yapmanın trafiğe engel olmadığı gerçeğini ortaya koyuyor. Toronto Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma şunu doğruluyor: Otoyol yapmını arttırmak talep yaratarak kalabalığı da arttırıyor. Toplu taşıma sistemini iyileştirmek de bir çözüm değil, yapılan yeni yollar hiçbir zaman trafiği rahatlatmaz.
Amerika’daki yüzlerce metro alanından çıkarılan veriler kullanılarak elde edilen bu cesaret kırıcı çalışma ne kadar trafik olursa olsun insanların, yeni yolların yapılmasıyla daha çok araba bağımlısı olduğunu söylüyor. Sonuç olarak eyaletlerarası otoyollar ve temel caddeler oluşturmak bu yollardaki kalabalığı rahatlatamayacak gibi görünüyor.
Daha fazla tren, otobüsler ve hafif raylı ulaşım oluşturmak bile trafik sorununa çare olamıyor. Streetsblog’daki bir söyleşide araştırmanın yürütücüsü Matthew Turner temel kuralın şu olduğunu söylüyor: “Herhangi biri bir otobüse binerek bir otomobile yer açmış olur. Evinden çıkmayan birileri olursa veya yollarda boşluk yaratılırsa o boşluk mutlaka başka biri tarafından doldurulur. Eğer herkesin otobüs gibi toplu taşımaları kullanması ile caddelerdeki kalabalığın rahatlayacağını düşünüyorsanız boşuna umutlanmayın, o boşluğu da dolduracak birileri çıkacaktır.”
Toplu taşımanın bir çözüm olmadığı anlamına gelmiyor, daha fazla insan daha az yakıt ve daha az karbon emisyonu yaratılarak taşınabilir. Fakat bunun üzerine yapılan harcamalar trafik için etkili olamıyor.
Peki nasıl bir çözüm geliştirilebilir? Toronto Üniversitesi araştırmacıları yalnızca tek bir öneride bulunuyor: Trafik fiyatlandırması. Bu durum banliyöde yaşayanlar için acı verici fakat bir çözüm önerisi. Eğer trafikte kalabalık istemiyorsanız, trafiği diğerleri için daha acılı bir duruma dönüştürmek gerek